Elazığ’da 2020 depreminin ardından uygulanan kentsel dönüşüm projeleriyle kent kimliğinin yok edildiğini savunan yurttaşlar, bu sürecin baş aktörlerinden biri olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a fahri hemşehrilik verilmesine isyan etti. Elazığ Belediyesi’nin Kurum’un adını bir cadde ya da mahalleye verme kararı, kentte ve yerel basında “hakaret gibi ödül” şeklinde yorumlandı.
“MURAT KURUM KADİM BİR KENTİN DOKULARIYLA OYNADI”
Kent konseyi Başkanı ve Gazeteci Nafiz Koca, 2020 Elazığ depremi sonrasında kentin uğradığı sosyolojik dönüşümün asıl yıkımını Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum olduğunu ifade etti. Kurum’un şehirde uyguladığı imar projelerinin sadece binaları değil, yüzlerce yıllık mahalle kültürünü de yerle bir ettiğini ifade eden Koca, şu sözlerle isyan etti:
“Mustafa Paşa, Rüstem Paşa, Abdullah Paşa Mahallelerinde yaşam alanları yerine barınaklar inşa etmeyi bu aziz millete reva görerek her üç paşanın da bağrına hançeri sapladılar. Elazığ şehir olalı ilk kez 1 artı 1 dairelerle tanıştı, insanlar dizlerine vurdular ama iş işten çoktan geçmişti. Murat Kurum adında bir Bakan geldi, kadim bir kentin dokularıyla oynadı. Şehirde bırakın mahalle kültürünü korumayı aynı mahalle insanlarını şehrin bir başka köşesinde yaşamaya mahkum etti. Ben yaptım oldu dedi şehrin imarını paçavraya çevirdi. Mustafa Paşa Mahallesinde riskli alan safsatasıyla sapa sağlam binaları yıkıp yerine ucube yapılar inşa ettiler. Murat Kurum bu şehir insanına reva gördüğü yapılarla üstelik devlet bütçesiyle şehri tam 50-60 yıl geriye götürdü. Mustafa Paşa Mahallesindeki konutları ziyaret edenler o devasa binaların altında foseptik kuyularının olduğunu çıplak gözle görebilecekler. Yazılıp anlatılacak o kadar çok şey var ki… Uzatmayalım, Murat Kurum yüzünden bu şehrin kültürel kodları değişti. İnşa edilen binalar insanların kimyasını bozdu.
“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Kurum’un kentin sosyal yapısının bozduğunu vurgulayan Koca, “Murat Kurum’un vebali de günahı da bu şehirde çok büyük. Bu şehrin bir ferdi olarak ben hakkımı helal etmediğim gibi her iki elim öbür dünyada her iki yakasında olacak diyorum.
Onun sayesinde kimse köyünden gelen bir hastasını, uzaktan gelen bir akrabasını evinde misafir edememenin ıstırabını yaşıyor. Çekirdek aile yapısı kimse kusura bakmasın ama onun sayesinde bozuldu. 6 nüfuslu bir ailede ergen kardeşler onun sayesinde aynı odada uyumaya mahkum oldu. Dedim ya yazılacak o kadar çok şey var ki… Aynı şey Murat Kurum için de geçerli Şahin Başkanım, Murat Kurum’un babasının kesesinden çıkarak bu şehir bu hale getirilmedi. Aksine Devletin Elazığ’a çok cömertçe verdiği devasa bütçelerle şehirde kent ve mahalle kültürü yok edildi. Hülasa devlet bütçesini verimli kullanmayarak kentin dokusuyla oynayan bir Bakanın adını bu şehirde yaşatmak için ille de tabelalara kazımaya hacet yoktur. Biz yaşadığımız sürece zaten onun adını hep anacak hep yaşatacağız. Ama ille de bir yerlere tabelasını asmak istiyorsanız lütfen Mustafa Paşa Mahallesine veya o yerleşkedeki ikinci el köprüye asın.”
